Sevgili Ender Korkmaz 'ın 31 Mart Vakası adlı kitabı kanaatimce Sina Akşin'in dönemine göre hayli kıymetli ve kaliteli doktora tezini aşan bir vasfı haiz. İsmail Küçükkılınç İsmail Küçükkılınç 31 Mart Vakasını değerlendiren eserler arasında 1. sırada olmayı hak edecek bir eserdir.

Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı Beyliği'nin kurucusu Osman Gazi'nin dedesi Süleyman Şah’ın Suriye'de bulunan mezarına sahip çıkmış; Ankara Antlaşması gereği, mezar ve çevresini Türk toprağı olarak tanıtmış, orada Türk bayrağının dalgalanmasını ve Türk askerinin nöbet tutmasını

Ölümüne yakınken saçmalama seviyesi iyice artmış. Vay efendim, Mustafa Kemal Paşa neden Trabzon’a değil de İngiliz işgali altındaki Samsun’a çıkmış? Çünkü Samsun, 9. Ordu Müfettişliği’nin mıntıka alanı içindeydi. Bu müfettişliğe bağlı iki kolordu bulunuyordu: Erzurum merkezli

Ee ACM kardeşim, meselenin ne olduğunu siz de yavaş yavaş idrak etmeye başladınız. Tartıştığınız kişinin Müslüman olmadığı, Türk ulus/devletini yıkmak için uğraşan sinsi bir Çerkes ırkçısı olduğu ve bu amaç doğrultusunda şeriatçı kesimle koalisyon kurmak için takiyeye başvurduğu,

Burada bizim tartıştığımız Atatürk ve Kemalizm düşmanlarının en az %90’ı, gayri Türk kompleksli etnik milliyetçilerden oluşuyor. Kanı bozuk olmayan bir Türk, Kemalist olmasa da hatta Atatürk'ün icraatlarını beğenmese de Atatürk'e saldırmaz.

Çük kafalı herife bak, gelmiş fikir beyan ediyor! Benim orada kastettiğim şey, Samsun'da İngilizlerin ne şehri kontrol altına alacak ne de Mustafa Kemal Paşa’yı derdest edecek bir askerî kuvvete sahip olmadığını göstermektir. Sanki biz Fesli'nin bunu derken ne kastettiğini

Hadi lan oradan! Vahdettin’i sevmek ve saymak, her şeyden önce Devlet-i Aliyye’ye ve Osmanlı ecdadına hakarettir. Fatih ile Vahdettin aynı gönülde olamaz. Osmanlı Hanedanı, devletin bekası için gerektiğinde kendinden fedakârlık etmiş; evlatlarını, kardeşlerini gözünü kırpmadan

Hay senin kafana... 😁 Belkıs Hanım, pilot değildi. Sadece Osmanlı’daki ilk uçan kadındı. Uçma talebi, 1. Kolordu Komutanı Cemal Paşa tarafından kabul edildi. Rüzgarsız bir günde çağrıldı. Pilot Üsteğmen Mehmet Fethi Bey, Belkıs Hanım’a 50 dakika kadar havada İstanbul turu

Yahu öyle bir konuşuyorsunuz ki, sanki dünyadaki bütün ülkeler ulus-devlet olmaktan vazgeçti de bir tek biz “gerici Türkler” kaldık! Oysa dünyadaki hemen her ülke, aşağı yukarı milli devlet modeliyle örgütlenmiştir. Almanya, Fransa, İtalya; hatta Amerika bile bir ulus-devlettir.

Bürokrat kalitesinin düşüklüğü II. Abdülhamid döneminin en önemli sorunlarından biriydi. Ancak bu durum Sultan II. Abdülhamid'in kendi seçtiği bir politikaydı. Çünkü niteliksiz bürokratın hak etmediği standartları sürdürebilmesinin tek yolu erdemsiz bir sadakatti. Bu yüzden

Defalarca bilgi ve belgeyle kronolojik olarak izah ettik. Hâlâ aynı yalanları tekrarlıyorlar. Çanakkale Cephesi'nde M.Kemal Bey, en geniş alana ve en çok birliğe komuta eden komutandır. M.Kemal Bey, savaşın başında 9 birlikten birinin komutanıydı. Yarbay olarak başladı. Ama 5

Millî Mücadele'nin lideri neden Mustafa Kemal Paşa olarak seçildi? Çünkü 1919 yılında Osmanlı ordusunun en prestijli generaliydi. Peki, neden en prestijli general oydu? Çünkü Cihan Harbi’nde en fazla muharebe kazanan komutan oydu.

Yok, sözleşmeli uzman çavuştu, astsubaylık sınavlarına hazırlanıyordu..)) Karşımızdaki kitle tam olarak bu:

Daha okuduğunu idrâk edememiş ve bomboş zırvalamışsın. Bak şimdi, 1) Ben orada "M.Kemal Paşa, 1919 tarihinde Osmanlı'nın en prestijli generali dedim. Yani 1919 tarihini vermişim. Kasım 1918'de Enver Paşa, ülkeden ayrılıyor. Yani 1919'da Enver Paşa, Osmanlı sınırlarında değil.

Bizim ideolojik saiklerle M.Kemal Paşa'nın savaşlardaki rolünü ve başarısını abarttığımızı söylüyorlar. O zaman biz susalım Amerikalı harp tarihçisi ve 1.Dünya Savaşı uzmanı Edward J.Erickson konuşsun: "En büyük başarıları şüphesiz Gelibolu'daki savunma harekâtı, Filistin ile

Bu kadar cehalet yeter! Osmanlı’nın ilk anayasası olan Kanûn-ı Esâsî’nin 18. maddesi açıktır: Devletin resmî dili Türkçedir. Çok uluslu bir imparatorluk olmasına rağmen, resmî dil olarak Türkçeyi benimsemiştir. 19.yüzyılda yabancı devletler bile Osmanlı’dan "Türk İmparatorluğu"

Halil İnalcık, Osmanlı Hanedanı'nın Türk olduğunu açıkça ifade eder. Hatta kesin olduğunu söyler. Osmanlı Hanedanı Türk’tür; Devlet-i Aliyye de bir Türk İmparatorluğu’dur. Bu coğrafyanın adı ise 11. yüzyıldan beri Türkiye’dir. Eğer sen bu topraklardaki bin yıllık Türk devlet

Bunların cehalet ve gaflet seviyesi artık mide bulandırıcı bir hâl almaya başladı. İnsan merak ediyor: Gazi Paşa, acaba bunların 1920’li yıllardaki versiyonlarıyla nasıl başa çıktı?