🔥The 9th Round of Easy Loan, Earn $40 Reward is in progress❗️ ⏰ Promotion Period: January 15th - Feburary 15th, 2025 👉 Register now and check more details at gate.io/campaigns/358

Biz en ufak sarsıntıda umudu kaybederken, cebinde imzalı idam fermanı, karşısında idam sehpası olan bir yetim, Milli Mücadele’yi başlatmıştı. “Bu cesaret, akılla izah edilemez.”

hendek, 2016

Gençliğe Hitabe’yi bir kez daha okuyun; “çünkü asıl mücadele şimdi başlıyor.”

Ben, 15 yaşıma kadar her sabah Selanikli bir yetime verdiğim sözden dolayı bu ülkeden vazgeçemiyor, “uyuyamıyorum.”

Şimdi anladınız mı, “ulusalcıların paranoyası” dediğiniz her şeyin aslında gerçeğin ta kendisi olduğunu?

“göğsünün daraldığını biliyoruz”

“bölücülerin karadeniz düşmanlığının sebebi budur” Karadeniz’in dağlarında bizden başkası silah sıkamaz.

Tam 106 yıl önce bugün, Selanikli bir yetim Samsun’a çıkarak Millî Mücadele’yi başlattı. İngiliz istihbarat raporlarında: “Tehlikeli nitelikte biri, hareketleri silahlı bir ayaklanmaya dönüşebilir. Adı: ‘Mustafa Kemal, Selanikli.’

küçük çocuğu asker nefretiyle büyütüyor; doktoru hastanede bebekleri öldürüyor; memuru örgüte yardım ediyor; avukatı baroda, öğrencisi fakültede teröristlik yapıyor; yaşlısı ise hendek‑barikat kazıyor. Türk milleti ise gözümüzün önünde soykırıma uğruyor.

Bu adam isteseydi sessiz kalır, makamında oturur, maaşını alır, devletin sunduğu tüm imkânlarla keyfine bakardı. Tüm bu imkânları elinin tersiyle itmeye mecbur muydu? Mecbur hissetti, çünkü Atatürk’ün emanetine, şehitlerin kanına ihaneti kendine yediremedi.

Türk milliyetçisi öğrencilere kampüslerde örgüt sloganlarıyla saldıran, yaralayan ve medyada adları “karşıt görüşlü öğrenciler” olarak geçen kişiler, öğrenci değil, kampüsleri işgal etmiş teröristlerdir.

Tam 32 yıl önce bugün, terör örgütü pkk, ilan ettiği ateşkesi bozarak Bingöl’de silahsız 33 Türk askerini, tam 7.500 mermi sıkarak şehit etti. İşte barışmak istedikleriniz bunlar Bugün hâlâ bu katilleri “barış güvercini” gibi gösterenlere soruyoruz: Bu alçaklığı da mı unuttunuz?

Türk topraklarında Türklük mücadelesi vermek.

Türklerin neyi varsa aldılar, en çok da bu ülkeye olan umutlarını ve vatan sevgilerini aldılar.

Türklük, bu topraklarda başka kimlik hayali kuranlara “Heyt ulan oradan!” diyen Atatürk’ün bize emanetidir. Kimliksizler kendine "kimlik" arayabilir. Bin yıllık Türk yurdunda, kimse ‘yeni kimlik’ hayallerine kapılmasın.

Türk olduğum için çay kaçakçılığı yapmıyorum; bahçeye girip ülkem için çay ekiyor ve üretiyorum. Not; Bahçenizde kendiniz çalışın, Türk çalıştırın, kimliksizleri çalıştırmayın.

Mesela, şu hareketi Karadeniz’de yapamazlar. Topraklarına teröristler adım atmaya kalktığında, halkın tüfeği kaptığı anda gösterdiği teşkilatlanmaya, cesarete ve özgüvene bakın. Türkiye’de bunun bir başka örneği yoktur.

“Trabzon’da çay topluyorsun, mutlusun sanıyorlar.”